Elle döndürülen salıncağa binmek için sıraya girilirdi. Ceplerde son harçlıklarımızı bu müthiş keyfe harcardık.
Biraz eski Antalya’dan bahsedelim. Eski Antalya’da çocuk olmanın keyfinden. Henüz şehir bu kadar kalabalık olmamışken, henüz binalar bu kadar şehri ele geçirmemişken şehirden aldığımız keyfi hatırlayalım.
Fotoğrafların sahipleri bize ulaşırlarsa kendilerinin adını belirtmek isteriz.
Keyifli okumalar.
Elle döndürülen salıncağa binmek için sıraya girilirdi. Ceplerde son harçlıklarımızı bu müthiş keyfe harcardık.
Kuğulara simit atmak ayrı bir keyifti. Cuma gününden planlar yapılırdı buraya gitmek için. Sevgililerin, arkadaşların buluşma yeriydi.
Eskiden Karaalioğlu Parkı’na kurulurdu festival çarşısı. Tüm Antalyalılara hitap ederdi. Yiyecekten giyeceğe her türlü ihtiyacınızı karşılayabilirdiniz. Bir köşesinde de lunapark vardı.
Şimdi de olsa keşke.
Bu sokaklardaki maçlar unutulmazdı. Özellikle Talya Otel’in karşısında şimdi apartmanların olduğu yerde olurdu maçlar. Kıyasıya rekabet, bazen kavgalar, gol sesleri, zafer çığlıkları…
Fotoğraf: Bünyamin Tokmak
Konyaaltı Varyant’tan Beachpark’a indiğinizde ulaştığınız koruluktur. Hala böyle bir yer var ama eskiden daha uzundu. Piknik yapılırdı. Hatta 12 Eylül Koruluğu konserleri yapılırdı. Araba yarışları da düzenlenirdi burada. Fotoğraf yarışlardan.
Şehir merkezinden denize girilebilen bir çok yerden biriydi ama eskiden en az Konyaaltı kadar bilinirdi. Ailelerinden izin alanlar rahatça vakit geçirirken izin alamayanlar hemen girip çıkardı. Kayalıklardan atlama yarışları yapılırdı. Biraz fazla deniz anası vardı. O zamanın çocukları Mermerli Plajı’nda kesin bir defa ısırılmışlardır.
Yat limanına inişin kestirme yolu kırk merdivenler. Hala kullanılır ama eskiden daha çok bilinirdi. Şimdi bu adıyla bilinmez. Biraz kaygandır. Korkuluklara tutunarak inmek gerekir. Zamanın çocukları o merdivenlerde düşerek çok kez dizlerini yara yapmıştır.